BİR TÜRK ÜÇ İTALYANI NE YAPTI ?… / Deniz Arslan

Deniz,

bu Abbondanza için neden bir şeyler yazmıyorsun?’ diye sordu.

Ne yazayım hocam?’ dedim,

Adam resmen maçı Eczacıbaşına verdi’ dedi.

Niye öyle diyorsunuz hocam?’ dedim.

Ben şu anda maçı sahada canlı izliyorum. O da benim gibi sadece izliyor’ dedi.

Mesela nasıl eksiklikler görüyorsunuz? Neyi yanlış yapıyor?’ dedim.

Mesela elinde Merve gibi ikinci bir libero varken Melis’te gereksiz yere çok ısrar ediyor. Oysa kız oyundan düştü. Pasöre doğru düzgün manşet gelmiyor. Ayrıca sana bir soru soracağım; Dünyada bu seviyede kaç pasör 7 sayı ile oynuyor? Şu anda Eczacıbaşı’nın Sırp pasörü 7. sayısını aldı. Çünkü liberonun önüne, havuza tüm ikinci topları attı ve sayı aldı. Fenerbahçe’nin 3 orta oyuncusu; Dicle, Ergül ve Bahar toplam 2 sayı ve 2 blokla oynuyorlar. Kim, Eda ve Natalia’ya inanılmaz yük biniyor. Polen’den yeteri kadar faydalanamadı ve ne yazık ki elendiler’ dedik.

Hocam bu hocayla ilgili geçen sene Türkiye Finallerinin ilk etabı olan İzmir’de maçları izlediğimde görüşümü yazmıştım. ‘İnşallah Fenerbahçe bu hocayla devam etmez’ demiştim’ diye cevap verdim.

Sen öyle dedin ama adamın bir yıl daha sözleşmesi varmış ve ‘gitmem’ diyormuş. Ben de olsam gitmem. Bu kadar parayı, imkanları kim verecek? Üstelik takımın eski menajerini de hamile bırakmış diyorlar’ dedi.

Hocam o biraz özel hayata girer. Alan memnun veren mennunsa..’ dedim.

İyi de Sevgili Kardeşim; biri antrenör, biri menajer. Bu nasıl bir iş ahlakı? Bu nasıl bir yönetim? Bunu bir Türk antrenör yapsa ne olurdu?’ dedi sinirle.

Ne olurdu?’ dedim.

Ertesi gün kapının önüne koymuşlardı. Takım Şampiyonlar liginden de elendi. Sponsor gelecek mi gelecek sene?’ dedi.

Hocam bu hoca iki yıl önce takımı şampiyon yapmıştı ama’ dedim.

5 yılda bir şampiyonluk yeterli’ diyorsan diyeceğim bir şey yok. Ama gördüğüm şey şu; Hoca takımı sabote ediyor. Zaten kız arkadaşını kulüpten kovmuşlar. O da intikam alıyor herhalde’ dedi.

Bu konuşma CEV Şampiyonlar ligi yarı final Rövanş maçında Eczacıbaşı- Fenerbahçe maçından sonra eski bir antrenör arkadaşımla aramda geçti. O kadar çok yazılacak şey vardı yazamadım.

Fenerbahçe Sultanlar ligi yarı final maçında Eczacıbaşı ile oynadı ve ilk ayağı 3-0 kaybetti.

Ben yazmakta geç kaldım.

Sanırım Fenerbahçe’de aynı hocayla devam ederse geç kalacak.

Ben bu yazıyı yazarken başında genç Türk antrenörlerinin bulunduğu Galatasaray takımı Vakıfbank’ı eze eze yeniyordu. Keyifle çayımı yudumluyorum şimdi.

Açılın Genç Türk Antrenörler geliyor.

Ha şimdi diyeceksiniz ki dur bakalım daha bunun ikinci ayağı da var. Fenerbahçe’nin Eczacıbaşı’nı yenmesi olay değil, yarı bütçedeki Galatasaray Vakıfbank’ı elerse esas olay o olacak.

O zaman başlık hazır ;

Bir Türk üç İtalya’nı mat etti’

5 Comments

  1. Aşağıda ligimizde oynayan oyuncular ve kazandıkları paralar yazıyor.
    Galatasaraylı bir oyuncu var mı aralarında? Galatasarayı toplasan bir Zhu ting kadar maliyeti var mı?
    İlk maçta 3-0 yenmiş mi? Yenmiş
    Tabii ki ikinci maçta yenilip altın seti de kaybedebilir. Ama geçen yılı hatırlarsanız Şampiyon Vakıbankı zorlayan tek takım Galatasaraydı
    Yeon-Koung Kim – Fenerbahçe – 2.5 milyon
    Zhu Ting – VakıfBank – 2.5 milyon
    Thaisa Menezes – Eczacıbaşı VitrA – 2 milyon
    Tatyana Kosheleva – Eczacibaşı VitrA – 2 milyon
    Milena Rasic – VakıfBank – 1.75 milyon
    Neslihan Demir – Eczacıbaşı VitrA – 1.5 milyon
    Gözde Kırdar – VakıfBank – 1.5 milyon
    Naz Aydemir Akyol – VakıfBank – 1.75 milyon
    Eda Erdem Dündar – Fenerbahçe – 1 milyon
    Neriman Özsoy – Eczacibaşı VitrA – 900 bin

    Beğen

  2. Erken öten horuzun başını keserler deniz bey adam sezonu iki kupa ile kapattı naber sizin övdüğünüz ataman hoca ne aldı gümüş madalya mı?

    Beğen

    1. Sayın İsmail Hoşbal bey; Bizler horoz değil, gerçekçi birer yazarız… Sitemizin sloganı olan “Bakmak için değil, okumak için” cümlesini biraz da sizin gibileri düşünerek deklare ettik… Lütfen bir kez daha bakarak değil yazıyı okuyarak özümsemeye çalışın, bu benzetmeyi yaparken hangi kıstaslar göze alınarak yapılmış anlayacaksınız umarım ?…
      Saygılarımla…
      Hasan Uğur Epirden

      Beğen

    2. Sayın İsmail Hoşbal bey; Bizler horoz değil, gerçekçi birer yazarız… Sitemizin sloganı olan “Bakmak için değil, okumak için” cümlesini biraz da sizin gibileri düşünerek deklare ettik… Lütfen bir kez daha bakarak değil yazıyı okuyarak özümsemeye çalışın, bu benzetmeyi yaparken hangi kıstaslar göze alınarak yapılmış anlayacaksınız umarım ?…
      Saygılarımla…
      Hasan Uğur Epirden

      Beğen

Yorum bırakın