‘Deniz Ağabey; Artık söz verdiğin şu yazıyı yazsan diyorum’ dedi.
‘Ne oldu ki? Ne yaptınız?’ dedim.
‘Ağabey; Hem bölgeselde final grubuna kaldık hem de Analig’de Türkiye yarıfinallerine kaldık’ dedi.
‘Yazarız yazarız inşallah. Tebrik ediyorum. Çalışmalarında başarılar diliyorum’ dedim.
Yazmadım.
‘Deniz Ağabey; Artık söz verdiğin şu yazıyı yazsan diyorum’ dedi.
‘Ne oldu ki? Yine ne yaptınız?’ dedim.
‘Ağabey; Gruplardan lider olarak çıktık. 2. lig için final maçı oynayacağız. Analigte de Final grubuna yükseldik’ dedi.
‘Yazarız yazarız inşallah. Tebrik ediyorum. Çalışmalarında başarılar diliyorum’ dedim
Yazmadım.
‘Deniz Ağabey; Artık söz verdiğin şu yazıyı yazsan diyorum’ dedi üçüncü kez.
‘Ne oldu ki? Bu sefer ne oldu?’ dedim.
‘Ağabey Erkeklerde 2. lige yükseldik. Analig’te de Küçük Erkeklerde de İstanbul ve İzmir’in ardından Türkiye 3. sü olduk. 81 ilin arasından 3. olduk Ağabey!’ dedi.
Artık yazmasak ayıp olurdu değil mi?
Bu başarıyı yazmak lazımdı.
Kimden bahsediyorum; Batman Petrolspor’dan ve onun genç, başarılı, saygılı Antrenörü Hakkı Yıldız’dan bahsediyorum. 1988 doğumlu henüz 30 yaşına bile basmayan bu antrenör arkadaşımız ile geçen sene, İzmir’de yapılan Festival Voleybol Türkiye finallerinde Genç erkekler takımı ile geldiklerinde tanışmıştık. Onların bir maçlarını izlemiş sonrasında Güneydoğu’da voleybol ile ilgili bir söyleşi yapmıştık.
‘Ağabey; bölgenin diğer illerine kıyasla daha küçük bir ilinde, kısıtlı imkanlarla çalışıyoruz. Salon sıkıntımız var, ulaşım sorunumuz var, malzeme sorunumuz var ama bunları bahane etmiyoruz. Elimizden gelenin fazlasını yapmaya çalışıyoruz. Bu sene Türkiye finallerine geldik. Gelecek sene daha iyi şeyler yapacağız’ demişti.
Ben de ona ‘Sen orada bir şeyler başar, ben de söz veriyorum bunu yazacağım’ demiştim.
81 ilin, il karması ile katıldığı Analig’de koskoca Arkas’ın alt yapısına yarıfinalde kaybettiler. Ama Osmaniye’yi yenip Türkiye 3. sü oldular.
Bun yazmasak ayıp olmaz mıydı?
Allah öteki tarafta ‘Sen bu genç arkadaşın bu kadar imkansızlığa rağmen bu başarısını görmezden geldin’ diye bana hesap sormaz mıydı?
Sorardı!
Biz yazdık, vebali üstümüzden attık. Kime attık? Kendisi de eski bir Antrenör olan Federasyon başkanına, voleybola trilyonlar yatıran güzide kulüplerimizin idarecilerin attık.
Elin İtalya’nına, sadece iyi planjon atan Brezilyalısına, ne yaptığı belli olmayan Belçikalısına milyon lira verirken genç Türk antrenörlere gözlerimizi kapatmaya devam mı edeceğiz?
Voleybola bunca parayı yatıran kulüplerimizin ve Federasyonun bir araya gelerek, genç ve Ümit vadeden antrenörlere kapıyı açıp, onları geleceğimiz için eğitmeli, gerekirse eğitim paralarını finanse etmelidirler.
Unutmayalım yabancıya verdiğimiz her kuruş onlarla beraber giderken, bu gençler Batman’da, Edirne’de ve Ardahan’da ülkemiz için çalışıyor olacaklar.