TOPUMUZ PATLAK !…
VOLEYBOLUMUZ NEREYE GİDİYOR ?…
Hasan Uğur Epirden
Hollanda’nın Arnhem şehrinde oynanan 2017 CEV U18 Bayanlar Avrupa Voleybol Şampiyonası Finalleri’nde mücadele eden, bu ana kadar CEV klasmanında 288 puanlı Sırbistan’ın arkasında sadece 4 puan farkıyla İtalya ile birlikte 2. sırayı paylaşmata olan zirvedeki U18 Bayan Voleybol Milli Takımımız, grubunda 6 takım arasında, şampiyonada da 12 takım arasında sonuncu olarak 2017 CEV U18 Bayanlar Avrupa Voleybol Şampiyonası Finalleri’ne içimizi burkarak veda etti.
Dünyaya kafa tutan, Bayan voleybolumuzdaki hızlı düşüş devam ediyor… Sanki topumuz patladı ?…
Yıldızlarda “Dünya Şampiyonu”, “Avrupa Şampiyonu”, gençlerde “Avrupa Şampiyonu”, A Bayanlarda ise zamanında “Avrupa 2.si”, “Dünya 6.sı” olmuş kadroları tüm ikazlarımıza ve tavsiyelerimize karşın heba eden Federasyonumuzun beceriksiz, yanlış plan, program, politika ve seçimleri yüzünden büyük sıkıntı yaşamakta, endişe duymaktayız…
Hemen hatırlatmamda yarar var; FIVB dünya klasmanında A Bayan Milli takımımız 12. sırada, U 23 takımımız Brezilya’nın arkasında 2. sırada, U 21 takımımız 9. sırada, U 19 takımımız da 4. sırada bulunmakta…
Mantıklı düşünecek olursak, 2016 Rio’yu avucumuzun içinden kaçırarak ıskalayan A Bayan Millilerimizin 2020 Tokyo Olimpiyat Oyunlarına katılmasını beklemek en tabii hakkımız…
Ancak geçen yazımda da ifade ettiğim gibi, hala bir hareket, planlama ve bir havuz kadro saptanmış değil !… Usta Antrenör/Koç Guidetti‘nin işi oldukça zor gözüküyor, hele bir de işin içine bazı kulüplerin ince hesapları (!) doğrultusunda gizli baskıları girer, buna da her zaman olduğu gibi Federasyonumuz seyirci kalırsa ?…
Türk voleybolunun hem bayanlarda hem de erkeklerde önünün açılması için ilk önce yabancı sayısının 2’ye düşürülmesi, 1. ligde ise tamamen kaldırılması, ortalıkta sadece ceplerini düşünen bir takım menajerlerin önüne geçilmesi, “ahbap / çavuş” ilişkilerinin sonlandırılması, düzgün, güçlü sponsorlardan daha büyük destek alınması, Saran Grup’tan kurtulup, bu iş için kendi komitemizin kurulması, kendi kendimizi kandırıp, camiayı masallarla uyutmayıp, kısa / orta ve uzun vadeli sıkı planlar yapılması, TV yayınlarının şifresiz kanallarda çoğaltılması, yayın haklarının tamamının kulüplere dağıtılması, bizim dışımızda kalan (!) voleybol basınının tüm yurt içi ve yurt dışı maçlarda misafir edilerek görevlerinin desteklenmesi, gene bizim dışımızda kalan (!) voleybol web sitelerine maddi destek verilmesi, tüm basının yarışmalarla teşvik edilmesi ve en önemlisi voleybolun önemli kilometre taşlarının bir araya getirilerek, bir kurmay heyeti oluşturarak ihmal edilen “Voleybol Şurası”nı hayata geçirilmesi kaçınılmazdır…
Yıllardır önerdiğim bir konu da voleybola ama şöyle, ama böyle hizmet vermiş, ancak kah küstürülerek, kah saygı zafiyetiyle, ilgisizlik nedeniyle ihmal edilerek camia dışında kalmış / itilmiş (!) neferlerin tekrar voleybola, salonlara dönmelerinin sağlanması da hedefler içerisinde olmalıdır… Bu mümtaz emekçi sembollere bir jest yapılması, örneğin maçlara özel şeref giriş kartı verilmesi, voleybol salonlarının girişlerine yerleştirilecek bir kütüğe isim plaketlerinin çakılarak, gerek se tribünlerdeki koltuklara isimleri verilerek onurlandırılması çok mu zordur…
Camiamızın bu konuda en çalışkan ve vefakar ferdi Gülnur Görgün‘ün yapmakta olduğu müthiş vefa çalışmasını da böylece taçlandırmak hoş olmaz mı ?…
Biliyorum, gene bu yazım binlerce duyarlı voleybol sever tarafından okunacak, benimsenecek ama “Epirden kim ki ?… Epirden’i kim okur ?…” aymazlığı ve saplantısı kompleksi ve kiniyle içerisinde ısrarla inat eden şeffaf ve paylaşımcı (!) Federasyonumuzun mümtaz (!) bireyleri tarafından kulak arkası edilecek ?…
Topumuz patlak dostlar !… Ne acı ve düşündürücü değil mi ?…
Hatanın neresinden dönersen kârdır. Gerçek bir akil adam olan Sayın Erol Ünal Karabıyık’a danışın. Yoksa, dünya listesinde, diğer branşlarda olduğu gibi diplere doğru gidiyoruz. U 18 sonucu, anlayabilen için geleceğin görüntüsüdür.
BeğenBeğen