Türkiye 1. ligi Final etabında oynanan Pursaklar Voleybol İhtisas- İlbank maçını izliyorum.
Kazanan Sultanlar ligine çıkacak.
Önemli bir maç yani…
Ama solon boş görünüyor. Orada olan bir arkadaşımdan rica ediyorum. ‘Say bakalım, salonda kaç kişi?’ diyorum.
‘Abi polisleri saymazsak 50 ‘ diyor.
‘Polisleri de say o zaman’ diyorum. Öyle ya onlarda zorunlu seyirci.
‘Abi o zaman 60 küsur. Bazı polisler yerinde durmuyor, sayıyı şaşırttılar bana’ diyor.
‘Toplam o kadar mı?’ diye tekrar soruyorum.
‘Abi başkanı da sayacak mıyız?’ diyor.
Bir an bir tereddüt yaşıyorum. ‘Yok ya; olur mu? Başkan protokolda. Onu sayma’ diyorum.
‘Peki Ahmet beyi? O tribünde dolaşıyor’ diyor bu sefer.
Aklıma Rahmetli Barış Manço’nun ‘Ahmet beyin ceketi’ şarkısı geliyor. O şarkıda mahalleye dert olan Ahmet beyin ceketi konu edilmiş, sonunda bir gariban öldüğünde de Ahmet bey o ceketi ölen garibanın üstüne örtmüştü.
Ey Sevgili Başkanım, Büyüklerim, Ağabeylerim, Kardeşlerim, Bacılarım;
Bazı şeyleri yanlış yaptığınızı kabul edin. İnat etmeyin. Mesela maçları sürekli Ankara, İstanbul ve Bursa’da oynatıyorsunuz göründüğü gibi kimse de gitmiyor. Çünkü o illerin takımları zaten liglerde olduğu için sürekli maçları izliyorlar. Yeni maçlar onlara çekici gelmiyor.
Düşünün Sultanlar ligi için en mühim maçta toplam 60 küsur kişi var salonda.
Oysa başka bir ilde yapılamaz mı?
Maçı hafta içine koydunuz. İnsanları ‘işi ve keyfi’ arasında tercih yapmaya zorladınız. Maçları Cuma, Cumartesi, Pazar günü oynatsaydınız daha çok seyirci gelmez miydi?
Tanıtım işini iyi yapan bir ekibiniz yok belli ki. ‘İzmir’de Voleybol’ ekibi bile daha çok voleybolsevere ulaşıyor. Saran grup ile bir anlaşmadan bahsediliyor. Bu anlaşmada Saran grup’un sorumluluğu ne? Nasıl bir tanıtım, nasıl bir katkı yapmış?
Her şey birbirine bağlı. Tanıtım olmayınca seyirci olmuyor. Seyirci olmayınca ‘reyting’ olmuyor. Reyting olmayınca ‘reklam’ yani ‘sponsor’ olmuyor. Bir süre sonra kantini işletecek adam bile bulamayacaksınız.
Hastalık bedeni sarmadan, kişiyi öldürmeden çare bulalım. Bir doktora konsülte edin mesela.( Bana diyeceğim şimdi. Herkes de hemen ’Yazıyı neden yazdığı belli oldu’ diye atlayacak. Doktor derken mecazi anlamda dedim. Bu işi bilen, tedavi eden anlamında) Şimdi aklıma gelen bir fikri yazayım mesela; ‘Voleybolu nasıl daha çok tanıtabiliriz?’ diye bir sempozyum yapalım. Ne dersiniz? Beğenmediniz mi? Daha iyi bir fikriniz varsa buyurun. Sempozyumlar bu yüzden var zaten.
Ey Sevgili Başkanım, Büyüklerim, Ağabeylerim, Kardeşlerim, Bacılarım; ‘Federasyon yeni seçildi. Herkese süre tanıyalım, eleştirmeyelim’ diye yazdım. Bu yazıyı da daha sert yazabilirdim Ama hala içimdeki iyi çocuğu besliyorum. ‘Büyüyecek, büyüyecek’ diyorum. Ama büyümez de ölürse ‘Ahmet beyin ceketi’ de üstünü örtemez.
Bilgilerinize arz ederim.
EVOLEYBOL.COM 