‘2016 yılında ne yaptın?’’ diye sorsa biri, sanırım ilk cevabım ‘ Bol bol gezdim’ olurdu. Ülkenin mevcut durumun getirdiği stres ve sıkıntıları atmanın en iyi yolu, yeni bir yer görüp yeni bir yerde uyanmaktan geçiyor.
Size de tavsiye ediyorum.
Evet haklısınız bu bir gezi sitesi değil, Voleybol sitesi. Yanlış yazı okumuyorsunuz. Esas konuya hemen dönüyorum. Yalnız keşke şu an bulunduğum yer ile ilgili size birkaç şey yazsaydım- mesela yollar çok geniş, insanlar rahat, kavga gürültü, patırtı yok, insanlar birbirlerine saygılı ve kimse diğerinin yaşam şekline karışmıyor, benzin 1 doların altında, internet ve telefon gibi insani iletişim araçları ucuz- iyi olurdu ama madem ‘konumuz Voleybol’ diyorsunuz başlıyorum.
İşin açıkçası bu sene sezon başladığından beri hemen her hafta sonu bir yerde olduğumdan birkaç maç dışında maçlara pek gidemedim. Bu nedenle de bu sene pek de maç yazısı yazmadım.
Birkaç hafta önce Rota Koleji-Balıkesir Belediye maçına gitmiştim. O maçla ilgili bir şeyler yazmak istiyordum. Ama araya başka şeyler- halamın vefatı, taziyeler, misafirler- girdi.
O günden beridir de aklımda o yazı kaldı. Vicdanım ‘O yazıyı unuttun’ diye beni rahatsız etti.
Neyse ki kafamdaki yazıyı yazıp rahatlayayım artık.
Efendim bildiğiniz gibi (Ya da bilmediğiniz gibi de olabilir. Çünkü bende tam olarak zamanını bilemiyordum. Siteden öğrendim. Yalnız şunu da belirteyim ki sitede geçen yılki takım ve teknik ekibin resmi var) Rota Koleji, İzmir Voleybolunda 2011 yılından beri şimdiki adıyla Birinci Lig, eski adıyla İkinci Lig’de mücadele eden, marka bir kulüp.
Sporu seven, bilen, ilgilenen ve iyi şeyler yapmaya çalışan yöneticileri var. Bunun hem iyi hem de kötü yönü var.
İyi yönü malın ‘iyisinden kötüsünden’ anlıyorlar. Onları kandırmak, kötü oyuncuyu, kötü hocayı ‘Bu var ya çok iyidir’ diye yutturmak mümkün olmaz.
Kötü yönü ‘Ben bu işi öğrendim, senden daha iyi yaparım’ diye düşünüp işi olmayan işlere karışmak. Açıkçası İzmir Voleybol camiasında bu yönleri de konuşuluyor.
Bana kızacaklardır. Ama doğruya doğru. Gerçek bu.
Rota koleji ilk yıllarda Voleybola oldukça fazla da yatırım yapıp Yükselme finallerine kadar da gitti ama Sultanlar ligine çıkamadılar.
Bu sene başında takımın başına İlker Alkan hocayı getirdiler. Hoca, genç ama tecrübesiz değil.
Ayşe Dil Demir gibi tecrübeli ve iyi bir oyuncu bu sene de devam etti. Yanına birçok yeni transfer yapıldı. Ancak bana göre transferler yapılırken bir hata yapıldı. Sanırım biraz da Kolejin adını basında duyurma adına transferler- özellikle yabancılar- biraz abartıldı. Mesela ben Pasör çaprazı Maria’yı izlemeye gittiğimde bambaşka bir şey izleyeceğimi zannediyordum. Oysa Balıkesir’de oynayan 1.76 cm boyundaki Neneca’yı harikalar yaratırken gördüm. Rota’nın yabancılarının sorunu ne bilmiyorum ama sanki hırssız, isteksiz, öylesine oynuyor gibiydiler.
İlker hocanın üzerinde de bir gerginlik- mutlaka başarılı olmalıyım diye düşünüyor olmalı– bir baskı olduğunu hissettim.
Oysa Antrenör yeni, oyuncular yeni. Zamanla kaynaşma olacaktır. İlk maçlarda başarısızlık olabilir.
Rota henüz takım olamamıştı o maçta.
Balıkesir’in tecrübesi daha fazla ve maçı onlar kazandı. Balıkesir’in başındaki Uğur hocayı tanımam ama severim. ‘Poker face’ gibi bir yüzü var. Sakin ve duygularını dışarı pek yansıtmıyor. Maçın son sayılara kadar kafa kafaya gittiği anlarda bile tavrı değişmedi.
Bu hafta Rota evinde Bursaspor ile oynayacak. Bursa namağlup ve geçen yıldan beri beraber çalışan başarılı bir ekip.
Zor maç olacak.
Ama maçın sonucu ne olursa olsun Rota Koleji yöneticilerinin İlker Hocaya zaman vermesi lazım.
Hoca da üzerindeki o baskı ve gerginliği atmalı, takımı daha iyi motive etmeli.
Özetin özeti; Rota Koleji İzmir voleybolunda bir marka. İyi bir altyapıları, işi bilen yöneticileri, tesisleri var. Sadece lazım olan şey biraz sabır bence…..