“YATSI YAZILARI” ilk bölümden bugüne kadar sadece EVOLEYBOL ve VOLEYBOL-A sitelerimizde değil, sosyal medyada, voleybol camiamızın dışında da tüm sporun içinde yer alanlar tarafından ilgiyle takip ediliyor, konuşuluyor, tartışılıyor…
Geçen gün yapılan hayati önem taşıyan TSYD Genel Kurulunda bile konuşulmuş, tartışılmış…
21 Kasım’da Ankara’daki TVF Genel Kurulunda voleybol tarihimizin en kötü, vaatlerinden hiçbirini yerine getirmeyen, mevcut çıtayı ve devraldıkları bayrağı yere düşüren, mevcut tesislere bir çivi bile çakamayan beceriksiz, mirasyedi Mutlugiller‘i ibra etmek, camiamızın anketimizde yüzde 82’sinin başkanlığa uygun görmediği M. Akif Üstündağ‘ı formalite oylamayla başkanlık tahtına oturtacak delegelerin kaçı “YATSI YAZILARI”nı okuyor, okuyanlardan kaçı özümseyebiliyor bilmiyorum ama, tarihi sorumluluk içerisinde oldukları kesin… Bu yüzden voleybol aşkına vicdanlarının sesini dinlemeleri çağrısında bulunuyorum…
“YATSI YAZILARI”nı yazarken elime ilginç ve bir o kadar da düşündürücü bir video geçti… Yazımın sonunda linkini vereceğim…
Tarih : 10.11.2016 Spor Bakanlığı Bütçe Komisyonu Toplantısı… Kürsüde Metin Lütfi Baydar var…
Konuşmasına Gençlik ve Spor Bakanı A. Çağatay Kılıç göreve başlarken kendisine yaptığı tarihi açıklamayı hatırlatarak başlıyor: “Burada organize işler yapan bir grup var… Bu grubu gözden geçir, bazı oyunlara gelme !…”
Önceki Bakan Suat Kılıç döneminde, yeni bakanlık olması dolayısıyla birçok yeni kadronun tahsis edilmesi, o kadroların tamamına iddiaya göre “FETÖ”cüler yerleştirildiğini, bu kadroların başında da gene iddiaya göre geleceğin sporcularını yetiştirecek antrenörlerin bulunduğunu, Spor Bakanlığına 2000’e yakın antrenör kadrosu verildiğini, bu kadrolara yapılan atamalarda asla liyakata ve tahsile bakılmadığını, İlkokul mezunu, sporla bir alakası olmayan insanların (!) sadece partici ve “FETÖCÜ” oldukları için bu kadrolara oturtulduklarını, hala da görevde olduklarını vurgulayan Baydar, bu konuyu Rio 2016 Olimpiyat Oyunlarındaki başarısızlığımızın, hayal kırıklığımızın önemli sebeplerinden biri olarak gördüğünü ifade ediyor…
15 Temmuz FETÖ kalkışmasından sonra bankada bir işlem yapmış, veya sendikaya üye olmuş öğretmenlerin görevlerine son verilirken, federasyonları kendilerine yuva yapmış federasyon başkanları ve yöneticilerinin hala görevlerine devam ettiklerini söyleyen Baydar, 2 federasyon başkanını örnek gösteriyor…
Bunlardan biri olan Atletizm Federasyonu Başkanı Fatih Çintimar‘ın “FETÖCÜ” ve işbirlikçisi olduğunun açıkça bilinmesine rağmen görevine devam ettiğini, Çintimar’ın 15 Temmuz kalkışmasından 3 gün önce Mersin Vali yardımcısı Ogün Bahadır‘ı, saptanan kafile listesini bizzat değiştirerek, kafile başkanı olarak Gürcistan’da yapılan Avrupa Atletizm Oyunları’na götürdüğünü, Gürcistan’da iken kalkışma yaşanır yaşanmaz Bahadır‘ın kafileyi bırakarak Ukrayna’ya kaçtığını hatırlatan Baydar, bu kişinin hala Bakan ve Genel Müdürün destekleriyle yeniden tek aday olarak seçime girdiğini ve kazandığını paylaşıp “Cumhurbaşkanı bunu duysa, bilse ne yapar acaba ?…” diyor…
Aynı şekilde Teakwando Federasyonu’nun önemli kurullardan biri olan Dış İlişkiler Kurulu üyesi ve FETÖ’nün Avustralya imamlarından Recep Manav‘ın 2016 Rio Olimpiyat Oyunları’na Teakwando Federasyonu Başkanı ve Genel Müdür tarafından götürüldüğü, hatta orada madalya alan sporcular ve Bakanın da içinde olduğu fotoğraflarda yer aldığını, burada birinci derecede sorumlunun Federasyon Başkanı ve Genel Müdür olduğunu, Hükumetin 17-25 Aralık tarihini suç başlangıcı olarak baz aldığına göre Recep Manav‘ın Zaman Today ve Milliyet gazetelerinde 2015’in 11. ayında vermiş olduğu röportajda nasıl “FETÖCÜ” olduğunu ve federasyon başkanı Metin Şahin‘le birlikte cemaate nasıl hizmetler verdiklerini açık açık anlatmış olmasına rağmen bu federasyon başkanı ve Genel Müdürün görevlerine nasıl devam ettiklerini soruyor, “Kimler koruyor bunları ?…” diyor. Hükumete soruyor; “Yoksa ‘Bizden olan, bizden olmayan FETÖCÜLER diye yeni bir ayırımcılık mı başlattınız ?…”
İşte o konuşmanın videosu;
Metin Lütfi Baydar’ın çarpıcı tespitlerle konuşması bu doğrultuda sürüp giderken aklıma ister istemez bizim Voleybol Federasyonu geliverdi…
Merakım; FETÖCÜ olduğu saptanan ve patronu yurt dışına kaçan, kardeşi içeride olan Koza- İpek holdingin bir icra kurulu üyesine federasyon yönetiminde ve de federasyon Başkanı ve 3 Başkan vekilinin yanında 5. kişi olarak icra kurulunda yer verilmiş olması… Yönetim kurulunda Mehmet Çakmak, Bahar Mert Üçoklar gibi ünlü milli voleybolcular, Ahmet Göksu gibi bilge (!) üyeler, Hidayet Altınbaş gibi Gelir İdaresi yöneticileri varken voleybol ile yakından uzaktan alakası olmayan bir kişinin icra kuruluna alınması enteresan değil mi ?…
FETÖ soruşturmalarında ‘Suçun Başlangıcı’ kabul edilen 17-25 Aralık sonrasında holdingin mal varlığına el konulmasına, patronunun yurt dışına kaçmasına, ortaklarının tutuklanmasına, Hasan Burak SERTCAN adlı bu şahsın, mahkeme kararıyla mal varlığına el konulmasına rağmen, TVF yönetim ve İcra Kurulundaki görevine devam etmesi enteresan değil mi ?…
Bu şahıs TVF yönetim kuruluna tesadüfen girdi diyelim… Peki TVF icra kuruluna nasıl alınmış; İstanbul’da yaşayan Özkan Mutlugil Ankara’daki bu şahsı ne zaman, kimlerin aracılığıyla tanımıştır. Hangi üstün hatırlı Asbaşkanın ısrarıyla icra kuruluna almış ve 15 Temmuz kalkışmasına rağmen bu görevde tutmuştur…
17-25 Aralık’tan sonra, Epirden tarafından defalarca yazılmasına, 15 Temmuz kalkışmasına rağmen, görevine devamını kimler sağlamıştır ?…
Mutlugillerin voleybolla hiçbir ilişkisi bulunmayan bir “FETÖCÜ”yü icra kurulu üyeliğine kadar taşımasına mı, “Voleyboda Atak” lansman toplantısındaki “Hayatını kaybeden şehitlerimize Allah’tan rahmet, yaralılarımıza da acil şifalar dileyerek başlamak istiyorum. 15 Temmuz gecesi, demokrasiye inanmış olan Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı, Başbakanı, bakanları, siyasi partileri, milletvekilleri, askeri, polisi, sivil toplum örgütleri ve de en önemlisi büyük bir kahramanlık gösteren halkı, demokrasiye kast eden hain bir saldırıyı önlemiştir. Türkiye, sandığa ve demokrasiye sahip çıkmıştır” sözlerine mi inanacağız?… Sizce hangisi yalan?…
Bu şahıstan ve 15 Tammuz sonrası bile federasyon icra kurulu üyesi olarak muhafaza edildiğinden Sayın Cumhurbaşkanının bilgisi var mıdır; bilgisi olduğunda neler olur ?…
Bir de şu fotoğrafa bakın… Alttaki fotoğraftakiler şimdi neredeler, neler yapmaktalar acaba ?…
http://www.voleybolx.com/tvf-den-diyarbakir-buyuksehir-belediyesi-ne-ziyaret/14221/
Bu fotoğrafda bizim Mutlugil, Üstündağ, Göksu ve Hasan Burak Sertcan’la Ahmet Karakurt’u tanıyor olmalısınız…
Makamdaki kişi Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkanı Fırat Anlı… PKK/KCK’dan tutuklu, daha önce de aynı suçlardan yıllarca cezaevinde bulunmuş… Mutlugiller bu şahsı ziyaret edip kendisine bir de plaket takdim etmişler…
Sonra da; mesela Şemdinli’deki bombalı saldırı sonrası; TVF’nin internet sitesinden yapılan açıklamada da, “Hain bombalı saldırıyı şiddetle kınıyor, terörü ve onu besleyen tüm unsurları bir kez daha lanetliyoruz. Saldırıda hayatını kaybedenlere Allah’tan rahmet, yaralılara da acil şifalar diliyoruz.” diyorlar…
http://www.sonhaberler.com/spor/spor-dunyasi-terore-karsi-tek-yurek-oldu-h168223.html
Sizce hangisi doğru ?…
Bu sorularım da mı cevapsız kalacak ?… Bu sorularım da mı ?…
Türkiye voleybol federasyonu başkanımız Özkan MUTLUGİL ,voleybol basını ile yapmış olduğu toplantıyla kendilerine veda etmiş. Yapmış olduğu açıklamada voleybola yaptıkları katkıları anlatmış. Çok detaylı bir konuşma tercih etmemiş. Voleybolu geniş kitlelere yaydıklarını ve herkes için voleybol organizasyonu ile büyük kitlelere voleybol yaptırdıklarını anlatmış . Sayın EPİRDEN o gün tespit ettiğimiz rakamları tek tek sitenizden paylaşmıştık , artık buna girmek istemiyorum ,çünkü bu bir hikayeye katkı yapmak olacak .Mr MUTLUGİL CEV VE FIVB deki görevleri nedeni ile ve dünyada ülkemizi daha iyi temsil edebilmek için federasyon başkanlığına aday olmadığını açıklamış. Tabii taktir edersiniz bu da bir hikaye . CEV yönetim kuruluna ülkelerinin federasyonlarında federasyon başkanı olarak giren Başta Mr. BORICIC olmak üzere dokuz üyeden sadece POLONYA federasyon başkanı sağlığı nedeni ile POLONYA federasyon başkanlığından istifa ettiğini açıklamış , birde bizim Mr. MUTLUGİL ülkesine daha iyi hizmet etmek için aday olmadığını açıklamış. Ne kadar vatansever ,ne kadar milliyetçi , bir açıklama bu değil mi ? SIRBİSTAN,RUSYA,BULGARİSTAN,AVUSTURYA,HIRVATİSTAN,İSKOÇYA,SLOVAKYA federasyon başkanları ülkelerinin voleybolunu çok umursamıyorlar anlaşılan . Bu hikayeyi değiştirmek lazım bence ,bu tutmadı , tutmayacak. Bu ülkede ki herkes Mr .MUTLUGİL ‘in neden federasyon başkanlığına aday olamadığını biliyor. Aday olmayacağını açıklamadan iki gün önce kendisine yakın bazı adamlar delegeleri arayıp destek arayışında idi . Sizin karşınızda aptal yok siz bunu unutuyorsunuz bence .
BeğenBeğen
Sayın EPİRDEN , Fatih ÇİNTİMAR ‘ı çok olmasa da yakından takip ettiğimi düşünüyorum. Aylar önce eski spor genel müdürümüz Mehmet ATALAY yazarlık yaptığı gazetesinde Okul sporları federasyonu ile ilgili eleştirilerde bulunmuş , ÇİNTİMAR ‘ı göreve getirmenin yanlış olduğunu bu konuda spor bakanı ve spor genel müdürünü eleştirmişti. Bunun üzerine ÇİNTİMAR sayın Mehmet ATALAY ‘a yönelik çok sert açıklamalar yapmış ,bizde eğer birisi kendisin yürü koçum demedi ise böyle bir açıklama yapamaz demiştik. Sayın Metin Lütfi BAYDAR çok güzel bir tespit yapmış . 17-25 aralıktan sonra hala faaliyetlerini sürdüren ve hala gözde olan kişiler için “bizden olan fetöcüler ,bizden olmayan Fetöcüler diye ayırım mı var “ demiş. Maalesef çok doğru bir ifade olmuş bu . Takip edin lütfen İstanbul Büyükşehir belediye başkanlığına küfürbaz damadı hazırlıyorlar . Yıllar önce Arif ERDEM ‘in çantasını taşıyan adam İSTANBUL belediye başkanı olacak .
BeğenBeğen
Madem uyum içinde çalıştınız ,madem bir ekiptiniz neden M.EKŞİ , Bahar Mert ÜÇOKLAR yeni yönetimde yoklar. Akif ÜSTÜNDAĞ sizin bu kutsal görevinizi sürdürmenize , CEV ve FIVB de kök salmanıza izin verir mi sizce Mr. MUTLUGİL ? Bizce vermez . Çalıştığı federasyon başkanlarına iki yıldan fazla katlanamayan birisi sizin orada yıllarca üstlendiğiniz erdemli görevi sürdürmenize izin vermez. Unutmadan sorayım , siz yaklaşık iki senedir voleybol federasyonu başkanlığına yeniden adaylığınız konusunda bazı zarflar attınız ve biz tam iki yıl önceden beri bu zarfların boş olduğunu bu kararı sizin veremeyeceğinizi yazdık durduk. İki ay öncede kendinize sadık diye gördüğünüz bir gazetecinin internet sayfasında son zarfınızı attınız . Başladığım işleri yarım bırakmamak için , yeniden aday olmayı düşünüyorum dediniz .O gazeteci beyefendi de sizin aday olduğunuzu yazıverdi .Bizde bunun adaylık açıklaması değil de nabız yoklama olduğunu yazdık .Bize göre son derece amatörce bir açıklamaydı .Bu açıklama zaten sizin bir federasyonu yönetemeyeceğinizin belirtisi idi. Bakın ne yaptı Akif ÜSTÜNDAĞ ? Onunda durumu sizinkinden farklı değildi. O da bekliyordu bir işaret için . Ancak az daha voleybol federasyonu başkanlığına aday çıkmayacak ortada kalacaktı . En sonunda kendisine aday ol bari dendi . Bunu yıllar içinde hepimiz öğreneceğiz . Biraz daha işler tersine dönsün göreceğiz. Daha sonra ne oldu ? Sadık olduğunu düşündüğü gazeteci oltası boş çıkınca Özkan MUTLUGİL hata yaptı dedi ve yıllarca voleybolun gölge başkanı adaylıkta yalnız kalınca esas oğlan yakıştırmasını yapıştırıverdi. Şimdi ne oldu da yarım başladığınız işleri yarım bırakmak zorunda kaldınız ? Mr .BORICIC kendisi ülke federasyon başkanlığını bırakmadığı halde size “ Dear ÖZKAN sana çok ihtiyacım var , böyle iki arada bir derede olmaz ,sen CEV genel merkezinde durmalı TVF de gösterdiğin başarılı mali hizmetleri burada da göstermelisin .Paramızı senden başka kimseye emanet edemem . O nedenle başkanlığı bırakmalısın mı “ dedi ? Böyle bir şey demediyse ve size Dear ÖZKAN neden TVF başkanlığına aday olmadın diye sormadı mı ? Sorduysa kendisine ve diğer partnerlerinize hatta FIVB başkanına ne cevap verdiniz ? “ Ben CEV ‘e ve FIVB ye daha iyi hizmet vermek istiyorum ,uygun görürseniz vaktimin çoğunu burada geçirmek istiyorum mu ,zaten özel işlerim tıkırında yürüyor mu dediniz ? Yoksa Mr. President ülkemizdeki demokrasi kavramını biliyorsunuz ,bazı sıkıntılarımız var , federasyonlarımız size özerkmiş gibi gösteriliyor . Ancak spor bakanı ,spor genel müdürü , dolayısı ile siyasi otorite istemezse seçilemiyorsunuz. Bende bu konuda destek alamadım. Buradaki misyonum onlar için yeterli değildi ,onlar kendilerine yakın olanları seçiyorlardı o nedenle aday olmadım mı dediniz ?
Bir de merak ettiğim bir şey var sayın EPİRDEN ; Ülkemizdeki spor adamları ve özellikle federasyon başkanı yada adayları konuşmalarında mutlaka Sayın CUMHURBAŞKANIMIZA teşekkür ve minnet etmeden geçmiyorlar . Bunu yıllar önce Haluk ULUSOY başlatmıştı. Yalnız o zaman sayın CUMHURBAŞKANIMIZ başbakandı . Haluk bey teşekkürün ve minnetin ölçüsünü kaçırmış , “ başbakanımızla beraber sporumuzu ,futbolumuzu layık olduğu yere çıkaracağız “ demişti. Bunun üzerine o günün başbakanı ,bugünün sayın CUMHURBAŞKANI “ ya kardeşim sen benim bakanlar kurulumun üyesisin de ben mi farkında değilim “ benzeri bir eleştiri getirmişti. Ogün siyasi otorite Rahmetli Hasan DOĞAN ‘ı destekliyordu .Nitekim rahmetli Hasan DOĞAN federasyon başkanı seçildi . Maalesef ömrü vefa etmedi hizmetleri yarım kaldı.
Güneydoğuda terörle mücadele eden kahraman polisimiz , askerimiz her an ölüm ensesinde “ Arkandayız REİS bize güven “ cümlesini duvara yazınca bazılarımız eleştiriyoruz “ ne alaka kardeşim diyoruz “ federasyon başkanları veya adayları sınır tanımadan , ölçü kabul etmeden sayın CUMURBAŞKANI’ na yalakalık yarışına giriyor gıkımız çıkmıyor.
Bakınız ; Akif ÜSTÜNDAĞ ‘ın “ spor denince ben akla gelirim “ dediği son açıklaması .
BeğenBeğen
Galatasaray spor kulübümüzün voleybol şubesinden sorumlu üyesi sayın Ali YÜCE GS tv de katıldığı bir programda yapmış olduğu açıklamasında “en iyi anlaştığımız federasyon voleybol federasyonu idi . Yeni göreve gelecek olan federasyon da aynı federasyonun içinden çıkıyor , Sayın Akif ÜSTÜNDAĞ ‘ı destekliyoruz . Umarız voleyboldaki atılımları devam ettirirler “ demiş. Sayın EPİRDEN biz bu işleri bırakalım . Biz bu işten hiç anlamıyoruz . Geçtiğimiz yıllarda voleybol federasyonu ile hatta Akif ÜSTÜNDAĞ ‘ la en çok sorun yaşayan kulübün Galatasaray kulübü olduğunu sanırken gördünüz mü açıklamayı ? Ters köşeye yatmak diye buna derim ben . Bir insan inanmadığı bir şeyi neden söyler ? Yatsı yazılarınızda açıkladığınız 16.5 milyon senetli ve çekli alacağın içinde Galatasaray kulübümüze ait yüklü bir miktar olabilir mi sizce ?
BeğenBeğen
Sayın EPİRDEN ; Özkan MUTLUGİL yönetim kurulu voleybol basınına veda etmiş. . Haberi mayın tarlası sitesinden okudum. Haberin başlığı “ Özkan MUTLUGİL ve yönetimi veda etti “ Masada yer alan kişilerden Özkan MUTLUGİL , Bahar hanım ve Mustafa beyi tanıyorum .Diğer iki beyefendiyi çıkartamadım .Yardım ederseniz sevinirim. Ancak anladığım o ki yönetim kurulundaki İstanbul üyeleri veda etmiş anladığım kadarı ile . Yalnız o Sezgin EREN ‘in anlayamadım hala , geçen Vakıfbank spor sarayı açılışında Akif ÜSTÜNDAĞ ‘ın yanındaydı . Özkan MUTLUGİL ‘in bir cümlesi her şeyi o kadar açıklıyor ki .Mümkün olduğunca herkese teşekkür etmiş. Kendisi ile yola devam etmek istediğini göstermeyen siyasi otoriteye ve spor teşkilatının başına da teşekkür etmiş. Serkan Beyin yazdığı gibi Cumhurbaşkanımıza da teşekkür etmiş. Bu teşekkürler sanırım beni CEV de ve FIVB de unutmayın ,sulayın , besleyin teşekkürü kanımca.
Anahtar cümleye gelirsek “ yönetim kurulundaki takım arkadaşlarıma “ demiş ne kadar açıklayıcı , belirleyici bir MR cihazı gibi görüntüleyici bir ifade olmuş. Voleybol federasyonu yönetim kurulu içinde iki takım olduğunu biliyorduk . Ancak en üst düzeyde itiraf edilişine ilk kez şahit olduk. Takımlardan birisi elendi , diğer takım yeni oyuncularla devam edecek . Tabi onlarda iki yada üç ,yada dört takım olana kadar . Boşuna demiyormuş sağda solda yakınlarına Akif ÜSTÜNDAĞ , on tane delegenin imzasını toplayamaz diye .
BeğenBeğen
Yönetim kurulundan ayrılan değerli asbaşkan (bakınız sizin için ilk kez değerli olduğunuzu yazıyorum) yazılarınızla, itiraflarınızla EPİRDEN Hocamızın sitelerinden birinde yorumlarınızı bekliyoruz . Bilinmeyenlere ışık tutacaksınız . Şimdi siz bu işler bize uymaz yakışmaz ,biz böyle adam değiliz diyebilirsiniz. Biz sizdeki cevheri biliyoruz bizi kandıramazsınız . Merak ettiğimiz bir konu var .O kadar gazeteci ile konuşuyorsunuz ve dertleşiyorsunuz . Sıkıntılarınızı anlatıyorsunuz .Hiç birisi sizin sıkıntılarınızı yazılarında ima dahi etmiyor . Aksine “ Esas oğlan “ , Ankara ‘ dan gelen kahraman diyerek sizin sıkıntılarınıza misilleme yapacak şeyler yazıyor. Olsun EPİRDEN hocanın siteleri size ardına kadar açık. Farkında değilsiniz ancak sizi önce onlar terk etti.
BeğenBeğen