YATSI YAZILARI… (10) Hasan Uğur Epirden

 

YATSI YAZILARI 9‘da Federasyonun genel kurul öncesi yayınladığı mali tablolardan söz etmiş, ‘ayrıntılı’ olduğu ifade edilen bilançoda, federasyonun 16.486.270-lira tutarında (çeke-senede bağlanmamış) açık hesap alacağı göründüğünü, bu alacakların kimlerden, ne karşılığı, ne zaman tahakkuk ettiğinin belirtilmediğini, gizlendiğini;

Belki bulurum diye Denetim Kurulu Faaliyet Raporuna baktığımı ama Denetim Kurulu Faaliyet Raporunda da bu alacaklara yer verilmezken aynı bilançonun “stoklar” başlığı altında yar alan 871.579-liralık malzemenin listelenmiş olduğunu;

Hem de 21 sayfalık denetim raporunda bu 16,5 milyon lira alacatan söz edilmezken 0,8 milyon liralık, yani alacakların %5’i kadar olan stok listesine 14 sayfa ayrıldığını;

Hatta bu listede, 0,19-liralık (19 kuruş) faraşa, 1,01- liralık telli dosyaya bile yer verildiğini yazmıştım…

Bunları yazarken amacım, mali tablolarda bazı açıkları gizleme çabaları sezdiğimi vurgulamak ve genel kurul delegelerini, camiayı uyarmaktı…

Federasyonun bu alacak konusunu nasıl yönettiğine dair merakım yeni değil; daha önce de, sanki bu olacakları sezmiş gibi, birçok kez yazdım, sorular sordum…

Ama her konuda olduğu gibi, cevap alamadım…

Sonunda Anayasa ve kanunun verdiği “bilgi edinme” hakkımı kullanarak resmi başvuruda bulundum. 29 Mart 2016 tarihli başvurumun 3. sorusu şöyleydi:

“3) 30.06.2015 tarihinde yayınladığınız “Önemli Duyuru”da, Türkiye 1., 2. ve 3. Voleybol Liglerinde (bayan-erkek) yer alacak kulüplerin liglere katılım bedellerini ve borçlarını 01.07.2015 tarihine kadar yatırmaları, bu yükümlülüklerini 01 Temmuz 2015 tarihine kadar yerine getirmeyen kulüplerin kura çekimine alınmayacaklarını ve fikstüre dahil edilmeyeceklerini ihtaren duyurmanız http://www.tvf.org.tr/haberler/detay/10269/ sonrası bu şartı yerine getirmeyen / getiremeyen kulüpler hangi mantık ve şartlarla fikstüre dahil edilmiştir ?…

Alacak listenizin başında gözüken Galatasaray Spor Kulübü’nün alacak listenizde gözüken erkeklerde 442.822,53 TL, bayanlarda gözüken 27.315,32 TL tutarındaki borçları tahsil edilmiş midir ?…

01.07.2015 ve bugün itibarıyla Federasyonunuzun hangi kulüplerden ne kadar alacağı bulunmaktadır ?… 29.03.2016 “

Bu soruya Federasyonumuz aşağıdaki cevabı verdi, daha doğrusu BEDK’nın örnek kararlarına rağmen 13.04.2016 tarih ve 2643 sayılı yazısında Talep edilen bilgi ve belgelerin, Bilgi Edinme Kanununun 23. maddesi gereğince ticari sır niteliğinde olduğundan ve yine Bilgi Edinme Kanununun 21. maddesi gereğince söz konusu kulüplerin marka değer gibi ekonomik değerlerine haksız müdahale oluşturabilecek nitelikte olduğundan reddedilmiştir.” diyerek cevap vermedi…

tvf-cevap-13-04-2016
Oysa bu tür bilgilerinticari sır”, kulüplerin marka değer gibi ekonomik değerlerine haksız müdahale oluşturabilecek nitelikte” olmadığı ve talep sahibine verilmesi gerektiği yönünde BEDK kararları vardı ve bu kararı TVF‘ye sunmuştum.

Ayrıca federasyonun Galatasaray’dan 470 bin lira alacağı varken, Fenerbahçe’nin “Şu bedeli federasyondan alacağımız olan şu bedelden mahsup edin.” talebini bile kabul etmediğini biliyordum, tüm bunları hatırlarsanız belgelemiştim……

Bizim Mutlugillerin “Şeffaf, adil, paylaşımcı yönetim” anlayışı buydu… Ve yalan, riya, gizlenmeye çalışılan gerçekler, bir gün mutlaka ortaya çıkıyordu; tıpkı yalancının mumunun yatsıya kadar yandığı gibi…

Şimdi kulüplerini temsilen genel kurula katılacak delegelere soruyorum:

1. Kulübünüze transfer ettiğiniz yerli ya da yabancı  oyuncunuzun lisansını, tescil bedelini peşin olarak yatırmadığınız için, vermeyen dolayısı ile mesela Galatasaray’a karşı oynatmanızı engelleyen federasyon, aynı durumda Galatasaray’ın sporcusunu tescil ederek size karşı oynamasını sağladığında, sizi eşit şartlarda yarıştırmış olur mu? Fair Play (adil yarış) nerede kalır; bunu sağlayacak olan kimdir?…

2. Bu dönemde liglerden sorumlu Başkan vekili olduğu için yukarıdaki uygulamaların tek yetkili ve sorumlusunun yeni Başkan adayımız olduğunu biliyor musunuz?

3. Peki bu kişi Başkan olduğunda sizi ve kulübünüzü nasıl bir yarışma ortamı bekliyor olabilir; farkında mısınız?…

4. Tüm çabalarıma, BEDK kararlarına rağmen, suç işlemeyi de göze alarak federasyonun alacaklarını gizleme nedeni neler olabilir?…

Sayın delegeler; Tüm bunları düşünmek ve tavrınızı koyup, ibra öncesi tüm bunların hesabını sormak için sadece 6 gününüzün kaldığının umarım farkındasınız ?…

 

DEVAM EDECEK…

YATSIDAN YATSIYA…

2 Comments

  1. Gündemimizde Türkiye voleybol seçimleri varken , daha önce ki bir yazıda federasyon seçimleri için muz kabuğuna basıp düşen adam hikayesin anlatılıp , tekrar önceki başkanlardan birini seçerek basıp düşmeyin tavsiyesi yapmışken , üstelik bugün , kariyer tanıtımı yaparken yalakalıkta sınır tanımadığınız birisi tek başına seçime gidiyorken , muz kabuğu hikayesi neden gündemdeki yerini korur anlamadım. Bu konuyu daha iyi anlaşılabilir ümidiyle bir anımı paylaşmakta yarar görüyorum.
    Yıllar önce bir komşumuz vardı . Çalışırken çok yüksek olmayan bir yerden düştü ve yatağa bağlı kaldı , fiziksel olarak bir daha kalkması mümkün olmadı . Kısa bir süre sonra hafızasında da sorunlar başladı. Aklı zaman zaman gidip geliyor , yıllar öncesini hatırlıyor yaşadığı günle ilişkisi kesiliyordu . Örneğin 15 yıl önce emekli olan babama işlerin nasıl gidiyor diye soruyordu . Bir gün çocukları başına toplanıyor . 20 yıl önce bir arsa alacaklar tapuda babalarını bekletmişler çocuklarına hesap soruyor “ Neden beni dün tapu da bekletiniz ( dün dediği 20 yıl önce oluyor ) siz de hiç utanma yok mu bazı gazeteciler gibi yalancı mı oldunuz . Dikkat ediniz lütfen adamın hatırladığı sadece 15 yıl önce babamın emekli olduğu işi ,çocukları tarafından tapuda bekletildiği ve bazı gazetecilerin yalancı olduğu .
    Bizim isyanımız , adı özerk olan federasyonların başkanlarının delegenin özgür iradesi ile seçilmemesine. Gazeteciler ne zamandan beri federasyon başkanlığı seçimlerinde taraf olmaya insanlara ayar vermeye başladı ise , biz de o günden itibaren onlarla ilgili düşündüklerimizi yazmaya başladık. İlla bir şeyler yazacaksanız bütün verileri ortaya koyar , insanları aydınlatır , özgür iradeleri ile karar vermelerini sağlarsınız . 80 yaşından sonra utanmadan yalan yanlış , papatya falı açar gibi şeyler yazarsanız karşılığını misliyle görürsünüz.
    Doğru söylemiş Hz . MEVLANA zaten bizde bir yazı varsa önce yazının içeriğine ,sonra yazana bakıyoruz .Ancak biz adam mı diye incelemiyoruz , kim yazmış diye bakıyoruz . 80 yaşına kadar adam gibi davranmayı öğrenemeyen bundan sonra nasılsa öğrenemez diye düşünüyoruz . Biz sonuca bakmıyoruz “Neden – sonuç ” ilişkisinde ki “nedene” bakıyoruz .Bizim aradığımız bu kadar erozyona uğramasının nedeninin spor salonlarında yüksek bir yerden düşüp düşmediği , yada muz kabuğuna basıp kafasını bir yere vurup vurmadığı ? Tekrar bir başkası aynı erozyonu yaşamasın diye .

    Beğen

  2. Efendim bir bayan sporcumuz maçtan önce salonda formasını değiştirmiş. Büyük usta Cengiz TOKGÖZ bunu eleştirmiş. Eleştirisinde bizce de haklı . Kurallar bu değişikliğin soyunma odasında yapılması gerektiğini söylüyor. Ancak ustanın bu olayı bağladığı nedenler ilginç , sizlerle paylaşmak istiyorum.
    “ Voleybol Federasyonu Başkanı Özkan Mutlugil’in “Ben artık yokum” demesinden sonra bu sporda bir gevşeme meydana geldi.”
    Ustacım Özkan MUTLUGİL federasyon başkanlığında ben yokum dedikten sonra mı otorite boşluğu başladı ? Daha önce otorite var mıydı ? Henüz birkaç gün önce Akif ÜSTÜNDAĞ için esas oğlan yakıştırması yapan birisi nasıl oluyor da MUTLUGİL ‘in otorite sahibi olmasından söz ediyor ? MUTLUGİL ‘in konumu zaten otorite sahibi olmasına uygun değil ki sanırım sizde bunu o nedenle itiraf ettiniz .
    “ Tek aday olarak Akif Üstündağ, mümkün olduğu kadar çok maç izlemeye çalışıp yeni yönetimini seçmeye uğraşıyor. ”
    Efendim esas oğlan durumundaki birisi nasıl oluyor da otoritenin elinden kaçmasına izin veriyor. Biz asıl otorite boşluğunu bundan sonra göreceğiz. Ayrıca mümkün olduğunca maç izleyerek yönetim kurulu nasıl oluşturuluyor anlamadım , karpuz tarlalarını mı geziyor ÜSTÜNDAĞ ?
    Bu satırlardan sonraki yazdığı her satırın altına imla hataları hariç bende imzamı atarım . Yazı tarafımdan aynen kopyala yapıştır yapılmıştır .Sadece yazı karakteri ve harf büyüklükleri değiştirilmiştir.
    “Bu arada salonlarda bir başıboşluk hakim.
    “ Beşiktaş – Halkbank bayan maçında konuk takım oyuncusu maçtan önce sahanın ortasında tişortunu çıkarıp formasını giydi. Oysa bu yasaktı. Oyuncunun soyunma odasına gitmesi veya en azından koridorda üzerini değiştirmesi gerekiyordu.
    Dedik ya, şimdi bir boşluk var.
    Kelimenin tam anlamıyla.
    Kim kime..Dum duma..
    Camia yeni başkanı bekliyor.”

    Biz sporcumuzun bu kuralı bilmediğine yada unuttuğuna inanıyoruz . Salonlarda kurallara uyulmasını Voleybol federasyonunun temsilcileri olan hakemler ve gözlemciler sağlar . Eğer otorite boşluğundan bahsedecekseniz ( 0 ) otoritesi kalan , saygınlığı yerlerde sürünen ,Hakem kurulu başkanını ve üyelerini yıllardır o görevin başında tutmak esas otorite boşluğudur , acizliktir. Böyle sıradan bir hakem kurulunu değiştiremeyen Federasyon asla otoriteyi kuramaz. Akif ÜSTÜNDAĞ eğer hatanın kendisinden kaynaklanmadığını kanıtlamak istiyorsa derhal ,genel kurula gitmeden hakem kurulunu görevden almalıdır . Yenisi gelene kadar eskisi göreve devam eder kocaman bir palavradır . Mutlaka kurulda çalışmak istediği birileri vardır .Verirsiniz onlara bu görevi onlar yürütür . Ancak siz kamuoyuna sorunu çözmek istediğinizi kanıtlarsınız .

    Beğen

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Twitter resmi

Twitter hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s