TVF‘nin seçimli genel kurulu öncesi ilan edilmesi zorunlu olan mali tablolar, yönetim ve denetim kurulu raporları nihayet yayınlandı…
“YATSI YAZILARI”nın bu bölümünde, Bilgi Edinme Hakkı Kanununa uygun olarak yaptığım başvurunun federasyonun mali yapısı ile ilgili bölümünü ve TVF tarafından cevaplamamak için gösterilen direnci (!) paylaşmak istiyorum…
İlk bölümlerde de anlattım; Mutlugiller, Bakanlık Makamına “Bütçeyi saydamlık ve hesap verilebilirlik ilkeleri doğrultusunda oluşturacaklarına” dair bir taahhütname vermiş; tıpkı voleybol ailesine verdikleri şeffaf, paylaşımcı bir yönetim sözü gibi…
İşte o taahhütnamenin konumuzla ilgili bölümleri:
Federasyonu devir aldıktan sonra 2013’te verdikleri taahhütlerden yukarıda yer verdiğim 3’ünün hiçbirisine uymadıklarını “HURŞİT YAZILARI”nda ve “YATSI YAZILARI”nın buraya kadar okuduğunuz bölümlerinde belgeleriyle anlattım…
Tabii bu anlattıklarımı defalarca yazıp sormama rağmen cevap alamayınca, doğal olarak kanunla verilen “bilgi edinme hakkımı” kullandım…
Bütçeyle ilgili olarak TVF‘ye yönelttiğim ve TVF‘nin yanıtlamamak için ilk bölümde anlattığım dirençleriyle karşılaştığım soru şuydu:
“1) Federasyonu teslim aldığınızda TVF’nin;
a. TL, döviz olarak banka mevcudu,
b. Sözleşmeye bağlanmış, taahhüt ve tahakkuk ettirilmiş alacakları, çek ve senet mevcudu,
c. 31 Ocak 2016 tarihi itibariyle TL ve döviz olarak banka mevcudu,
d. 31 Ocak 2016 itibariyle sözleşmeye bağlanmış, taahhüt ve tahakkuk ettirilmiş alacakları, çek ve senet mevcudu.”
Bu soruyu, Eksi Asbaşkan ve Mutlu Başkan‘ın “Karabıyık bize borç, icra, haciz bıraktı.” iddialarını aydınlatmak, aldıkları mali yapıyı nasıl yönettiklerini görmek için, daha önce de defalarca sormuştum…
Çünkü; (Eksi Başkan kaynaklı olarak) bir yazımda, Karabıyık Başkan‘ın, Mutlugil Federasyonuna borç, icra hatta haciz bıraktığını yazmıştım… Daha sonra Savaş Eskigülek kardeşim, Karabıyık Başkan‘la yaptığı bir telefon görüşmesini yazımın altına yorum olarak eklemişti… Erol Ünal Karabıyık, bu görüşmede özetle; borç değil; nakit, sözleşmeyle bağıtlanmış ya da çek senet olarak alınmış yirmi milyon lira kaynak bıraktığını söylüyordu…
Aylar sonra, Metin Görgün Sports TV’de Mutlu Başkana, benim yazıma atıfta bulunarak “Borç mu devraldınız ?…” sorusunu yöneltti… Bu soru, Mutlu Başkanımızı mutsuz etti; ıkındı sıkındı, sağa döndü, sola döndü, “Biz karar aldık, eski yönetimle ilgili konuşmayacağız.” dedi… Metin Görgün sıkıştırınca da “Evet” anlamına gelebilecek cümleler kurdu…
İşte ne olduysa bundan sonra oldu… Karabıyık Başkan, haklı olarak ve her zamanki çizgisinden hiç sapmadan, hem Sports TV‘de ve hem de Savaş Eskigülek‘le yaptığı röportajda gerekli açıklamaları yaptı… Hatta meydan okudu…
İşte banda kaydettiğim o sözleri;
“Sayın Mutlugil’in bu imayı neden yaptığını anlayabilecek bir hayat görüşüne sahip değilim. ‘Federasyon borç bıraktı.’ demekle bu soruya ‘Önceki dönemle ilgili konuşmama kararı aldık.’ cevabını vermek arasında mesaj bakımından hiçbir fark yoktur. Her iki açıklama da dinleyeni aynı sonuca götürür. Ancak ilk açıklamayı yaptığınız anda, size ‘Ne kadar borç bıraktı?’ diye sorar ve net cevap isterler. İkincisi ise daha suçlayıcı ve yaralayıcıdır; ‘Genel Kurulda sunulan mali tablolar gerçeği yansıtmıyorsa neden gerekli işlemleri yapmadınız?’ derler. Biz Genel Kurulda faaliyetlerimizi ve mali durumu sunarken ‘Bankada şu kadar para var.’ dedik, belgelerini sunduk. Bu para yoksa alıp bir yerlere götürdüm, yani zimmet suçu işledim demektir. O halde gerekli işlemleri yapmak, suç duyurusunda bulunmak zorundalar. Görev ve sorumlulukları bunu gerektirir. Aksi halde ortaya iki ihtimal çıkar. Birinci ihtimal, voleybolu görev ve sorumluluklarını bilmeyen kişiler yönetiyor; ikinci ihtimal ise voleybolu, camiayı yalan yanlış bilgilerle yanıltan kişiler yönetiyor sonucuna götürür bizi. Her ikisi de kabul edilemez. Bir diğer konu da kendinizin de içinde bulunduğunuz önceki dönemi töhmet altında bırakırsanız; sizden bu cevabı alan kişinin algı derecesine göre kafasında müstehzi çağrışımlar yaratırsınız. Geçmişi kötülemek ya da hakemlere, kulüplere, camiaya vaat ettiklerinizi yerine getirmemek; belirli ödemeleri yapmamak için bunlara tevessül, tenezzül etmek doğru değil. Üzüldüm. Sayın Mutlugil, 2008 – 2012 döneminde Yönetim Kurulu üyemizdi. Dolayısıyla da alınan her kararın altında imzası olan bir üye olarak Federasyonun bütçe hareketlerinden haberdar olmadığı düşünülemez. Kaldı ki üyeliğini sürdürüp bir taraftan da seçim hazırlıkları ve muhalefet yapmaktayken, yazılı ve sözlü talebi üzerine kendisine her ay detaylı bilançolar, mizanlar da verilmiş; dilediğince incelemesi sağlanmıştır…”
Şimdi düşünüyorum da Karabıyık Başkan o gün “…. İkinci ihtimal ise voleybolu, camiayı yalan yanlış bilgilerle yanıltan kişiler yönetiyor sonucuna götürür bizi.” diyerek ne denli ileri görüşlü olduğunu ortaya koymuş; bu günler gelirken neler yaşayacağımıza işaret etmiş…
Konumuza dönecek olursak; bütün bu sürece, Başbakanlık BEDK KARARINA rağmen ver(me)dikleri cevabı aşağıda incelemenize sunuyorum:
Özetle; “…doğrudan beni etkilemeyen bu bilgileri basın yayın yoluyla yayma amacım olduğu, istediğim bilgilerin ticari sır oluşturduğu…” kanaatine vardıkları için bilgi talebimi karşılamayacaklarını söylüyorlardı…
Oysa BEDK, M.C isimli bir vatandaşın PTT başmüdürlüğünden istediği 5 yılın bilançoları, muhtelif gelir ve giderler, müteaahhit firma isimleri ile bu firmalara yapılan ödeme miktar ve tarihleri vb. ile ilgili ayrıntılı bilgi ve belgeleri, TVF‘nin sığındığı gerekçeleri ileri sürerek vermeyen PTT’yi haksız bulmuş;
Türk vatandaşı olan başvuru sahibinin talep ettiği bilgi ve belgelerle ‘ilgisinin’ aranamayacağı,
……..bir kamu kuruluşu olan anılan başmüdürlüğün yaptığı alımlar, giderler ve ödemelerle ilgili belgelerde ticari sır sayılabilecek bir husus bulunamadığı,
nedeniyle talep edilen bilgi ve belgelerin onaylı birer suretinin verilmesi gerektiğini..”2005/275 sayı ile karara bağlamıştı…
(İlgilenenler için bu kararı ekliyorum.)
Bu kararı da ekleyerek yaptığım itiraza, aşağıdaki cevabı aldım:
Ben, kanuna aykırı davranarak sorularımı cevaplamadıkları için, örnek BEDK kararını da ekleyerek görevlerini hatırlatıyor, verdikleri 29.3.2016 tarihli cevaba itiraz ediyordum; onlar gene “almaza yatıyor.” cevap vermemek için çırpınıyorlardı…
Bize şeffaf, paylaşımcı bir yönetim, Bakan’a saydam, hesap verilebilir bütçe vaad eden Mutlugillerin, inkar, yalan ve gerçeği gizleme çabalarını ve gerçek yüzlerini bir kez daha dikkatinize sundum.
“Saydamlık ve hesap verilebilirlik” anlayışlarını sunmaya devam edeceğim…
DEVAM EDECEK…
YATSIDAN YATSIYA…
Bize sorulsa ; Akif ÜSTÜNDAĞ federasyonunun sizi çok şaşırtacak ,beklemediğiniz icraatları ne olabilir diye ? Önem sırasına göre sanırım şöyle sıralayabiliriz.
Seçilir seçilmez yada birkaç gün önce voleybolu içinde bulunduğu durumdan kurtaracak bir yönetim kurulu ve diğer kurulları oluşturmak.
Derhal en erken yönetim kurulu toplantısında ,voleybolumuzun kurtuluş reçetesinin hazırlanması ve öncelikle yabancı oyuncu sayısının kademeli olarak azaltılması . Sebebi ise yıllarca huzursuzluk çıkarttığı bir konuda iyileştirmeye gitmesini , bu pek mümkün görünmüyor.
Voleybolun sponsor sayısını ve gelirini artırması . Liglerin isim hakkını 10 milyonlu rakamlara yükseltmesi . Özellikle devletin ve bağlı kurumlarının ekonomik desteğini artırması. Özkan MUTLUGİL ‘in federasyon başkanlığına oturtulmasının yanlış olduğuna karar verdiği günden sonra bu konuda hazırlık yapmış kendi geleceğine çalışmış olabilir , ancak hala umudumuz yok.
Liglerin naklen yayınlarını artırması, yeni ismiyle 2.lig ve bölgesel lig maçlarının en azından final gruplarını yayınlatması .
Altyapılarda bu saçma fabrika voleybolun formatını değiştirmesi , ekonomik bir kaynak değil de voleybolun altyapısına gerçekten faydası olacak bir faaliyete dönüştürmesi .
Özellikle usulsüzlüğü ayyuka çıkan Hakem kurulunu yıpranmamış ,dürüst kişilerden oluşturması.
Federasyonun imkanlarını sadece voleybol için kullanması , çevresine peşkeş çekmemesi . Çünkü Spor bakanlığı ve genel müdürlüğü devletin parasını veriyor spora ,kimse cebinden çıkarıp vermiyor .Dolayısı o paranın tekrar geriye saltanat için harcanması ahlaksızlıktır.
Birlik beraberlik , şeffaflık, herkesin birbirini kucakladığı bir ortam oluşturmak.
Yine bize sorsalar ; ÜSTÜNDAĞ federasyonunun sizi şaşırtmayacak icraatları ne olur diye ?
Elit ve seçkin kamuoyu tarafından kabul görmüş kişilerden oluşan bir yönetim kuramaz . Çünkü kamuoyu tarafından kabul görmüş hiç kimse ,kamuoyunun kabullenemediği birinin altında çalışmaz .Bu işin kuralı budur .olağan üstü bir yönetim kurulu mümkün değildir. Vizyon sahibi hiç kimse vizyonu olmayan kişilerle çalışıp kendini riske atmaz . Şu an beraber yürüdüğü kişilerle yine onlara benzeyen kişilerden oluşur. Üstelik bu güne kadar çalıştığı bütün başkanları yetersiz bulan ,kendisini onların üstünde gören birisi bundan sonra onların durumuna düşecek . Yani başkan olarak kendisinin boş olduğunu gören karar veren üye veya üyeler tarafından hedef haline getirilecek ,uyumlu çalışma mümkün olmayacak. Neler olacak ; Yine federasyon yönetimi üç kişiye düşecek ,turnuva ve lig öncesinde toplanılacak statü belirlenecek ve fikstür çekilecek . Ayrıca protokolde on koltukta oturulacak .Olacak olan budur. Herkesin duymak istediğini söyleyecek ortadan idare edecek.
Yabancı oyuncu sayısını asla düşüremez , hatta baskı olursa daha da artırma yoluna gidecektir. Milli takımları düşünmek zorunda olan bakan ve genel müdür kime destek olduklarının farkına varacaklar.
Dünyanın en büyük ligi diyorlar , 3 yıl ligin isim hakkını satamadılar giderayak Bir sponsorla bayanlar liginin isim hakkını sattılar 1 milyon liranın üstünde sattıklarına da inanmıyoruz.
Böyle bir ligin yayın haklarını satamıyorlar , gerçekte voleybol işportaya düşmüş durumda . Düzeleceğine inanmıyoruz.
Altyapılar için bir şey yapabileceklerini sanmıyorum , bize göre Özkan MUTLUGİL ‘in yaptığını bile yapamazlar .
Çok iyi tanımıyoruz ancak sanırım Hakem kurulu için ellerinde yetenekli adam yok .Ümit SOKULLU beye mecbur kalabilir.
Federasyonun imkanları artarak diğer kurum ve kuruluşlara peşkeş çekilmeye devam edecek . Çünkü buna direnebilecek karaktere sahip değiller .
Birlik beraberlik mi ,komik .Hep birlikte göreceğiz.
BeğenBeğen
Voleybol bayanlar ligimizin isim sponsoru VESTEL ‘in Genel müdürü Ergün GÜLER iyimser bir hedef göstermiş .Türk voleybolunu NBA gibi çok izlenebilir hale getirmek istiyoruz demiş. Bence mümkün , Akif ÜSTÜNDAĞ ‘ın NBA başkanı Adam SILVER den ne farkı var ki ?
BeğenBeğen