Voleybol Federasyonu şimdilik tek başkan adayı Akif ÜSTÜNDAĞ‘ın bir internet sitesine röportaj vermiş…
Sanırım heyecanından ve özellikle hafıza zayıflığından olacak açıklamalarında birçok yanlış var…
Sitelerimiz yazarlarından Osman Aklici üşenmemiş, Üstün Asbaşkan’ın açıklamalarında “YALAN” olarak değerlendirdiği bölümleri çıkararak paylaşmış…
Ben de bir-iki ilavede bulundum… (italık/bold yazıyla)
Yazıyı ilavelerim haricinde noktası virgülüne dokunmadan yayınlıyorum..
“Sayın EPİRDEN ;
madem yalan ve yalancılardan bahsedeceğiz, Voleybol Federasyonu yeni başkan adayı Akif ÜSTÜNDAĞ‘ın bir internet sitesine verdiği röportaj yayınlandı. Size ve okuyucularınıza bu röportaj içeriğinin doğru olmayan yani yalan olan taraflarını çıkartmaya çalıştım.
Yalan -1
Akif ÜSTÜNDAĞ kendisine sorulan soru üzerine, “eski başkanlardan Hüsnü bey’le (Can) 1,5 yıllığına göreve gelmiştik.” demiş.
1,5 yıl değil 4 yıllığına göreve gelmişlerdi mali genel kurulda harcadıkları paranın hesabını veremeyince ibra olamadılar ve yönetimleri düştü.
Yalan -2
“Erol bey ile 2 dönem , Özkan bey ile 1 dönem görev aldım.” demiş.
Her iki başkan ile görev sürelerinin yarısında muhalefete düşüp birisinde yarım bırakıp istifa etti , diğerinde federasyon başkanını yok saydı.
Yalan -3
“Resmi olarak benden başka aday yok aslında demokratik bir seçim için birden fazla aday olması iyi olur.” demiş.
Akif ÜSTÜNDAĞ 2012 seçimlerinde demokrasiden ne anladığını herkese kanıtladı .Yeni bir aday çıkacak diye ödü kopuyor .Sürekli potansiyel adayları kolluyor ,takip ediyor .Fakat yumruk başka yerden gelecek ve nakavt olacak haberi yok.
EPİRDEN : İşte en çok bu açıklamasına takıldım, kaldım…
Demokrasinin vaz geçilmezi, basın özgürlüğü, düşünceyi yayma hak ve hürriyetidir…
Eleştirilere tahammül ve saygıdır… Hele “Şeffaf ve paylaşımcı” bir yönetim vaat etmişseniz ?…
49 yıllık dolu dolu bir voleybol geçmişi olan Epirden‘in sorduğu sorulara cevap vermemek icin direnen, düzenlenen kumpasın baş aktörlüğüne soyunan, kısacası ötekileştiren birisi ne kadar demokrat olabilir ?…
Yalan -4
“Voleybol camiasının birlik beraberliğe ihtiyacı var ilk işimiz bunu sağlamak.” demiş.
Yılladır çalıştığı hiçbir başkanla geçinemeyen birisi insanlara birlik beraberliği nasıl anlatacak?
Yalan -5
“Kulüplerimiz milli takıma oyuncu göndermek istiyorlar.” demiş.
Sayenizde yabancı sınırlamanız nedeniyle 1.ligde kadrolarda yer bulamayan oyuncularımız 2.ligde top oynamaya çalışıyorlar.
Yalan -6
“Olimpiyatlara gidemesek de başarı oranımız oldukça yüksek.” demiş..
Buna bir şey yazamıyorum.
EPİRDEN : Hangi başarı; Balkan Şampiyonalarında alınan 2,3.lükler mi?..
Yalan -7
“Güzel bir geleceğin bizi beklediğine inanıyorum.” demiş.
Mümkün değil bence ilk iki yılı bitiremezler.
EPİRDEN : İşte bu sözlerine karalar bile güler… Görev aldığı hiçbir kurumun geleceği güzel olmadı… Petrol Ofisi Spor Kulübü, Emlakbank, PTT, Futbol, basketbol, bayan ve erkek voleybol subeleriyle, devasa bütçelerle sporumuzda yer alan bu kulüplerin yerinde şimdilerde yeller esiyor… Hepsinin de rakiplerinin çok çok üzerinde bütçeleri vardı ancak Üstün Akif Bey’in yönetiminde elle tutulur bir başarıları olmadı… Şimdilerde ise tarih oldular… En son Telekom kocaman bütçesine rağmen küme düşmekten kurtulamadı… Kankası Ahmet Göksu’nun Başkan olduğu süper lig takımı Diyarbakır spor da bir başka örnek…
Yalan -8
“Bir ekip anlayışı ile yola çıktık.” demiş.
Eğer bu güne kadar herhangi bir ekiple görevini tamamladığını kanıtlasın bu maddeyi yalan olmaktan çıkartacağım.
Muhtemelen yalanlar bitmeyecek bizde yazmaya devam edeceğiz.
EPİRDEN : Ben Üstün Asbaşkanın bu güne kadar herhangi bir ekiple görevini tamamladığını görmedim, duymadım ?…
EPİRDEN : Bunlara ilave edeceğim hafızalara kazınmış 2 kahramanlığı var ki, dillere destan…
Biri yönetimdeki tüm arkadaşlarıyla övgüler dolu, sadakat yeminiyle Voleybol Federasyonu’nda yer almalarını sağlayan başkanları Erol Ünal Karabıyık’a takdim ettikleri “Altın Berat” sonrası sevgi, saygı ve sadakatlarını başkanlarını arkadan vurarak göstermelerinde başrollerden birini üstlenmesi,
diğeri ise başrolü tek başına üstlendiği, bol figüranlı, “Yatsı Yazılaı”nda değindiğim dillere destan Melis Hemşeri olayı…
Ve acı ama gerçek…
Sözün “zart” diye bittiği yer…
2 sitemizde eş zamanlı olarak düzenlediğimiz, “Mehmet Akif Üstündağ’ı TVF Başkanı olarak görmek ister misiniz?” diye sorduğumuz ankette gelen oyların yüzde 85’inin “HAYIR” çıkmış olması…
İşte rakipsiz olarak Mutlu Başkanın soğuttuğu voleybolumuzun patron koltuğuna, son dakikada çok büyük, devasa bir sürpriz olmazsa oturacak kişinin minik ama çok sey anlatan durumu…
EVOLEYBOL.COM 
Sevgili hocam öncelikle teşekkür ederim.
Akif ÜSTÜNDAĞ ‘ın başarılarla dolu spor ve iş geçmişini bize özetlemişsiniz . Hayatının hiç bir döneminde başarısı olmayan , çalıştığı kurumları felakete sürükleyen birisi voleybolu kendisi yönetmeye aday oluyor öylemi ? Anladığımız o ki beyefendi sadece kendi hayatınì idame ettirmiş ne pahasına olursa olsun. Günümüzde halk arasında butip insanlar için bir deyim var ama yazamayacağım .
BeğenBeğen
Sayın EPİRDEN ; son günlerde voleybol çevrelerinde şu cümle sık kullanılmaya başlandı . ”Dünyanın en güçlü liglerinden biri olduk “ Çok yerinde ve doğru bir cümle . Ancak ulusal takımlarımızın uluslararası müsabakalardaki durumları göz önünde bulundurulduğunda tablo hiç parlak değil. Voleybolda sporcu kaynağı ülkeler dünyanın en kaliteli sporcularını yetiştiriyorlar . Biz de onların yetiştirdiklerini satın alıyor ve dünyanın en güçlü ligini oluşturuyoruz. Eczacı başı spor kulübümüzün ikinci kez dünya şampiyonu olması gurur verici ,fakat takımda yerli oyuncuların yer bulamamaları yürek burkucu . Bence Eczacıbaşı spor kulübümüzün ikinci kez şampiyon olmasının tek önemli tarafı vardır . O da 50 yıldır voleybol sporuna yüz milyonlarca para harcayan yüzlerce sporcu yetiştiren Eczacıbaşı ailesinin hak edilmiş yeridir. Tıpkı Vakıfbank , Fenerbahçe , spor kulüpleri gibi Eczacıbaşı spor kulübümüz de artık sporcu yetiştirilemediğin farkında ve uluslararası başarı için dış kaynaklara yönelmektedir.
“Ülkemiz dünyanın en güçlü liglerinden birine sahiptir.” Ligimiz futbolun Çin ‘ i ,Kuveyt ‘i Arabistan ‘ı gibidir . Aradaki fark oralara artık kariyerinin sonuna gelmiş olanlar gidiyor ,bizde henüz durum farklı . Dünyanın en iyi sporcularını toplayınız ve kendi sporcularınız voleybollarını onları izleyerek geliştirsin .
Gündeme ait yazacak olursak , Akif ÜSTÜNDAĞ ‘ın Türkiye voleybolu başkanlığına aday olması bu işi başaracağına inanması sorun yada kaygılanacak bir şey değildir. Asıl kaygılanılacak olan Türk voleybolunun genel kurula tek adayla yani Akif ÜSTÜNDAĞ ‘la gidilecek olmasıdır. Bu devleti yönetenlerin voleybolu , kulüpleri yönetenlerin kendilerini Akif ÜSTÜNDAĞ ‘ın yönetebileceğine kanaat getirmesidir. İşinin ehli kişilerin uzaklaştırılıp yerine bu tip kişilerin getirilmesi yada göz yumulmasının vebali büyüktür.
Akif ÜSTÜNDAĞ Türk voleybolunu yönetecek vizyona , yeteneğe , dirence sahip değildir. Voleybolda daha büyük kaos bizleri beklemektedir. Sıradan bir röportajı bile yukarıda yazıda iade ettiğimiz gibi dürüstçe , dolaştırmadan ,kelime oyunlarına sığınmadan yapamayan birisi , yarın zor durumda kalındığında kullanacağı kelimeler ile kuracağı cümleler daha beter ve onarımı zor tahribatlara yol açacaktır.
BeğenBeğen
Akif ÜSTÜNDAĞ 21 Kasımda yapılacak olan başkanlık seçimine demokrasi açısından başka aday yada adaylar çıkması gerektiğini söylemiş. Demokrasi tarafı yalan buna eminiz . Seçimde aday çıkmalı ancak bu aday ÜSTÜNDAĞ ‘ı yenecek birisi olmamalı. Akif ÜSTÜNDAĞ ‘ı geçecek bir aday olursa bu ciddi bir sorun olur bundan korkuyor . Tek adayla seçime giderse de genel kurulun katılım açısından fiyasko olacağından korkuyor. Yani bir grubun desteğini almak ve bunu açıklatmak tek delege olarak girdiğiniz seçimi delegenin protesto etmesine engel olmayacaktır. Özetle tarihin en az katılımlı ,kanarya sevenler derneği genel kurulu kadar ilgi görmeyen bir seçim olabilir. Biz bunun belirtilerini görüyoruz. Camianın büyük çoğunluğunun desteğini söyleyen Akif ÜSTÜNDAĞ sessiz bir çığlıkla karşılaşabilir .Sanırım diğer korkusu hatta seçini kaybetmekten daha çok kaygısı bu.
BeğenBeğen