SESİMİZİ DUYAN VAR MI? / Deniz Arslan

Bir ülkeden artık umudunuz kalmadıysa ne yapmalısınız?’

Son günlerde kafamı sıkça kurcalayan bir soru bu. Nereye baksam elimde kalıyor. Hak etmeyen insanların hak etmedikleri mevkilere paraşüt ile indirildiklerini görüyorum. Torpili bulan ‘bu işi yapacak mı?, yetenekli mi? akıllı mı?, geçmişte ne yapmış?’ ına bakılmaksızın bir kurumun başına konduruluyor. Yeter ki bizden olsun, yeter ki ses çıkarmasın, sorgusuz sualsiz her şeyi yapsın.

Adam başarısız olursa da kimsenin ‘Kardeşim sen başarısız oldun, yapamadın, şimdi adam gibi çekil git, başkaları denesin’ dediği yok.

Bakın mesela 2012 Londra olimpiyatlarında madalya sıralamasında 41. sırada yer aldık. Kimse ‘80 milyonluk ülke olarak İstanbul ilimiz kadar nüfusa sahip olmayan Kazakistan ve Küba’nın çok gerisinde kaldık, nal topladık, başarısız olduk’ demedi. Tüm Spor Bakanlığı yetkilileri görevlerine devam ettiler.

Hiçbir şey olmamış gibi davrandılar.

Aynı yetkililer şimdiye kadar hiçbir Federasyonun elde etmediği dereceleri yapan, başarılı bir federasyon olan Erol Ünal Karabıyık yönetimindeki Voleybol federasyonunu ‘tak diye söylediklerini şak diye yapmadığı için’ devirdiler.

Çünkü iktidarın gücünü kullandılar. Zaten 196 delegenin 20 tanesi spor genel müdürlüğünün çalışanları. İnanmayan delege listesine baksın. http://www.tvf.org.tr/img/uploads/5_olagan_genel_kurul/gundem_delege_liste/TVF_Olagan_Genel_Kurul_Delege_Listesi_21-10-2016.pdf 

Geri kalanların pek çoğu iktidara yakın belediye ve spor kulüpleri.

Neticede görüntüde ‘bağımsız’ ama aslında iktidarın istediğinin seçildiği bir ‘seçim’ olacak. ”Adı ‘seçim’ olacak. ‘Gücümüzü halktan alıyoruz’ diyen bir partinin iktidarı, binlerce kulübün üye olduğu bir federasyonu 197 kişi ile belirleyecek. E hani gücümüzü halktan alıyorduk? Niye tüm kulüp temsilcilerine başkanlarını seçme hakkı vermiyorsunuz? Neden 197 kişi?

Yeterli büyüklükte salon mu yok? 197 kişi değil de 2000 kişi gelse ne olurdu? İstanbul Baro seçimleri 30 küsur bin kişi tarafından seçildi. Kimse çıkıp ‘Bu antidemokratik bir seçim oldu’ demedi. Koskoca Voleybol Federasyonunu 197 kişi seçecek.

Bu 197 kişiden en az 50’si de Spor genel müdürleri, gençlik spor kulüpleri yöneticileri ve eski milli sporcu, hakem, milli takım hocası vs vs.

Neden 197? Çünkü iktidar kimin seçileceğine kendi karar vermek istiyor. Federasyon başkanlığına aday olmak isterseniz de deleelerin yüzde 15’inin yazılı başvurusunu ve imzasını almanız gerekiyor.

Şimdi kalkıp bana bunun ‘demokratik’ bir seçim olacağını söyleyebilir misiniz?

Hükümetin el verdiği, işaret ettiği adayı seçilecek.

Mevcut Başkan Özkan Mutlugil önce aday olabileceğini söyledi. Hükümet kanadından kırmızı ışığı görünce ‘Benim FIVB ve CEV de önemli görevlerim var, ben onlarla ilgileneceğim’ dedi, çark etti.. Geriye tek aday kaldı. O da yakında adaylığını açıklayacak.

Muhtemelen de tek aday olarak gireceği seçimde (Bu hükümet çok adaylı seçimleri sevmiyor. Bakınız Basketbol Federasyonu seçimleri ) zahmetsizce (!) ipi göğüsleyecek.

Peki ne olacak? Olacağı şu; Türk voleybolu bir dört yıl daha debelenecek. Zaten Bayan voleybolumuz dünya klasmanında 7. sıradan 12 sıraya düştü. Korkarım, bundan sonra da 16. sıraya kadar ineceğiz. Daha ada şağıda Bulgaristan var. Herhalde onların altına inmeyiz.

Nasıl olsa kimse başarısızlıkta hesap sormuyor ki?

Misal bakın 2016 Rio olimpiyatlarında yine 41. olduk. Adamlar çıktı ‘Valla başarılıyız, daha aşağı inmedik’ dediler. Kimse de çıkıp ‘Kardeşim siz Kuzey Kore’nin de altında kaldınız. Başarısızsınız, bırakın’ demedi.

Başbakan Gümüş Madalya alan Rıza Kayaalp’i arayıp tebrik etti. Spor Bakanı topu elinde tutmadı, Federasyonlara attı. ‘Başarısız olan Federasyonların istifalarını bekliyorum’ dedi. Hiçbir federasyon topu tutmadı. Zaten Spor Bakanı da ‘siyaseten’ bunu söylemişti. Maksat milletin gazını almaktı.

Gerçi millet de darbedir, Fetö’dür, İŞİD’tir falandır filandır, can derdine düştüğünden Federasyonların başına kim geldi, geçmişte ne yaptı, bundan sonra ne yapacak, umursamıyor. Can ve ekmek derdine düşmüş durumda.

Kim umursuyor? Benim gibi birkaç aklı eksik. Ne diyoruz? Bu federasyon başarısız oldu. Bunun içinden çıkacak başka adamlarla bu iş olmaz. Dört yıl daha heba olacak diyoruz.

Bir ülkeden artık umudunuz kalmadıysa ne yapmalısınız? Susmalı mısınız? Yoksa bildiğini doğruları söylemeye devam mı etmelisiniz?

Sesimizi duyan var mı??

7 Comments

  1. Duyuyoruz Sayın Deniz ARSLAN sizi gayet iyi duyuyor ve gayet iyi takip ediyoruz . Ancak anlamadık neden durmuyorsunuz ? Neden pes etmiyorsunuz ? Neden geri adım atmıyorsunuz ? Özür dilerim ama neden kıvırmıyorsunuz ? EPİRDEN hocadan mı bulaştı inatçılık , doğru bildiğinden şaşmamak ? Siz nasıl gazetecisiniz ,siz nasıl köşe yazıyorsunuz ? Bakın etrafınıza dün yazdıklarına bugün kendileri muhalefet ediyor 70-80 yaşında adamlar . Dün Özkan MUTLUGİL ‘e toz kondurmazken ( ki neden ve neye göre toz kondurmadıkları hala anlamadık ) ertesi gün Akif ÜSTÜNDAĞ ‘ı göklere çıkarıyorlar .Ortama uymayı ne zaman öğreneceksiniz ? Renk değiştirme yeteneğiniz ne zaman gelişecek ? Sizden ne gazeteci ,ne haberci nede köşe yazarı olur kusura bakmayınız.

    Beğen

    1. Osman bey;
      O hemen renk değiştiren büyüklerimiz bizim de ellerimizden tutmuş olsalardı belki bizde onlardan öğrenirdik hemen dönmeyi. Ama ne yapalım ki bilmiyoruz.
      Öğrenemedik, öğretmediler.
      Çok şükür ki kimseden makam, mevki ve başka bir beklentilerim yok.
      Doğru bildiklerimi de ısrarla yazmaya devam edeceğim. Yazmamız bir şeylere çözüm olmasa da en azından psikolojik olarak beni rahatlatıyor.Ülkede bunca baskı varken doğruyu söylemek biraz ..öt istediğinden belli bir yaşın üstündeki abilerimiz de de o sfinkter olmayabilir. çünkü yaşlandıkça arıza yapma olasılığı artıyor.
      Ben ne zaman öğreneceğim peki bu işleri? Yaşlanıp da sfrinkter .ötümü tutmadığında artık 🙂

      Beğen

  2. Sayın Deniz ARSLAN ; yazınıza yapmış olduğum yorumu yazdığım dakikalarda büyük usta, üstat Ragıp TEKİN ‘in voleybolun sesi sitesinde yazdığı İŞTE O yazısını okumamıştım. Size yemin edebilirim .

    Beğen

    1. İzmir’in toplam 4 oyu var. Bunlarında 1 tanesi Düzce Gençlik spor il müdürünün. Nasıl izmir sayılıyorsa artık.
      Manisa’nın bile daha fazla oy hakkı var.
      Sonucu tamamen iktidarın belirlediği ama adı ‘seçim’olan organizasyon olacak. İktidar birini gösterecek (Kİ bu Akif Üstündağ olacak gibi görünüyor) ve o seçilecek. Tıpkı Cumhurbaşkanlığı Başdanışmanı Hidayet Türkoğlunun federasyon başkanı seçilmesi gibi….

      Beğen

    2. Ha bu arada bir önceki yoruma bir şey eklemeyi unuttum; Hidayet Türkçe biliyor muydu acaba?

      Beğen

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Twitter resmi

Twitter hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s